Günce

Günce
SAVAŞA KARŞI OL!

13 Haziran 2007 Çarşamba

ÖSS DE PİKNİK YAPMAYIN !

Ben çocukken piknik yapmaya gideceğimiz pazar günleri için cumartesi gecesinden hazırlık yapılırdı. Annem yiyecekleri , babam içecekleri , ben top ve uçurtmayı hazırlardım .

Eh sizde 17. Haziran . 2007 Pazar bir nevi piknik yapacaksınız . Akşamdan anneniz sınav esnasındaki yiyecek içeceklerinizi hazırlar, babanız sizin siz olduğunuzu kanıtlayan belgelerinizi ve sabah herhangi bir aksilik olmasın diye annenizden laf işitmemek için yol haritaları çıkarır ve sizde kalem , silgi ,uç ıvır zıvır olayına girersiniz. Şimdi şamata bir yana önemli bir nokta var arkadaşlar üzerine iki kelam etmeden geçemeyeceğim .

Üst paragrafta yazılan “ anneniz sınav esnasında yiyecek içeceklerinizi hazırlar “ kısmına gelmek istiyorum . İlk uyarım bununla ilgili dikkatli okuyun bakalım ;

ÖSS günü Kahvaltıda alacağınız besinler sınav anında etki eder. Algılarınızı üst düzeye çıkarır. Sınav esnasında yedikleriniz ise ,sınav sonrasında etkili olur. Dolayısıyla siz anladınız beni ÖSS esnasında piknik yapmaya gerek yok. Su götürmek yeterlidir. Dışarıdaki ana babalar her türlü çerez ve gazete götürebilirler :))) ben'den söylemesi!

Şimdi aklınıza şu takıldı kalem ve silgiyi neden büyük harfle yazdı bu adam diyosunuz di mi.
Bak arkadaş bunlar senin silahların dolayısıyla silahların tutukluk yapmamalı ,eğer yaparsa da yanında yedekleri olmalı şimdi ne diyo bu adam diyorsunuz ohooo benim işim var sizle kardeşim.
2 tane (0.5-0.7 nasıl uç kullanıyosanız ) basmalı kalem bulundurun.
2 tane kurşun kalem ve mümkünse daha fazla buraya kadar eee bunun için niye uyarıyo bu adam bizi, diyenleri duyar gibi oluyorum. Sen bu kalemleri şöyle seçeceksin biri 6 gen, biri silindir bir diğeri 3-gen şeklinde olsun ki, katı cisim sorusu çıkarsa feyz alasın ( umarım feyz in anlamını biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız e bi de interneti chat dışı kullanın kelimenin anlamını araştırın bakalım. )

Silgi için küp şeklinde bulabilirseniz kaçırmayın hatta değişik şekillerde silgilerde götürebilirsiniz. Eğik prizma, dikdörtgenler prizması, silindir gibi…
Kalemtraş götürmeyi ihmal etmeyin…

Unutmayın bu sınav olayı heycanlı bir olay olduğundan ilk 5-10 dakika heyecan normal sonra ortama adapte olursunuz.

Sınav esnasında inat başa beladır. İnatlarınızı sınav sonrasına saklayın yaşamda ihtiyacınız olacak. ( Ama size abi tavsiyesi inatlarınızı doğru seçin ki mutlu olasınız saçma inatlarla uğraşmayın. ) Şunu demeye çalışıyorum yapamadığınız soru ile inatlaşmayın soru kazanır siz vakit kaybedersiniz. İnat olayı başladığını hissettiğiniz anda terk edin soruyu sonra vaktiniz kalırsa dönersiniz.

“Kork -Kaç “ bu benim uydurduğum bir kavram bazı soruları öyle hazırlarlar ki öğrenci soruyu gördüğünde ilk kelimeleri okumaya başlayınca korkup sorudan kaçsın ama genelde bu sorular daha kolay olur. Eeee ne yapmalıyız o zaman her soru mutlaka okunmalı sonuna kadar; uzun soruların laf kalabalığı olduğunu ve daha kolay olabileceğini düşünmeliyiz. Yani "Kork-Kaç" a karşı “ Vur-Kaç “ taktiği geliştiriyoruz…

Zaman kavramı hareketle doğru orantılıdır. Ne kadar çok zihinsel faaliyet o kadar çabuk tükenen zaman demektir. Bu da sınavın bitmesine yaklaştınız demektir . Bu cümleden anladığınızla ilgili bir kompozisyon yazın bakalım. He he he …
Lafın kısası saatsiz ve plansız sakın ola ki sınava girmeyin, testlere göre sürelerinizi bölünüz ve bu sürelere sadık kalınız…

Veeee en önemli mevzuu sakın ola ki toplu işaretleme yapmayın, siz toplu eyleme gidebilir demokratik hak ve özgürlüklerinizi sonuna kadar savunabilirsiniz. Çağırın ben de gelip destekleyim.
Her neyse konuyu çok dağıttık toplayalım. Ne diyorduk toplu işaretleme yok yaptığınız soruların cevaplarını anında cevap kağıdına işaretleyin. Bu işlemi her soru için yapın mutlaka.
Kaydırma belası bu hatadan kaynaklanır aman dikkat.

Ee tabi en önemlisi kitapçık türü, isim vs leri kodlamayı unutmayın…

Hadi geçmiş olsun ve umarım herkes umutlarının peşinden gidebilir diyeceğim ama hiçte gerçekçi olmayacak. Sınava girecek birmilyonyediyüz küsür kişi yerleşecek adam sayısı bunun altıda biri kadar bir matematikçi olarak iyi olan kazansın diyor sıyrılıyorum…



ŞİMDİ SINAVA GİRECEKLER İÇLERİNDEN EYVAH! HER ŞEYİ UNUTTUM DİYORDUR.

Sevgili karıncalar, şimdi şu soruya cevap verin bakalım.
Postanelerin tabelaları ne renktir? (AlacaKarınca öğrencisi olmayanlar ne alaka diyecek. Ama bizim öğrenciler anladınız siz bizi anladınız.)


Bakın tabelanın rengini hatırlamışsınızdır.Sarı.Eee şimdi siz postane önünde durup bu tabela rengini ezberlediniz mi?Tabi ki hayır.Önünden geçerken bu bilgiyi hafızaya attınız.Peki siz karşınıza soru çıkmadan neyi bilip neyi bilmediğinizi nerden biliyorsunuz? Bence sakin olun ve kendi kendiniz çelme takmayın. Eğer siz bu yıl boş boş oturmadıysanız ve doğru çalışma teknikleri kullandıysanız, kısacası doğru yönde emek harcadıysanız emin olun emeğinizin karşılığını alacaksınız. Unutmayın EMEKSİZ KAZANÇ sadece televizyon dizilerinde olur. Bizde televizyon dizilerinde yaşamadığımıza göre…

Karıncalar sınav soruları sizin için postane tabelasının rengi sorusundan farksızdır göreyim sizi hadi bakalım sökün tabelaları…

Herkese kolaylıklar diliyorum.

DEVRİM



4 yorum:

ersagun dedi ki...

Biraz türkçe'ye dikkat edilse güzel olacak. Üç tane, dört tane ünlem işareti yan yana konmaz. "ÖSS Sınavı" diye bir şey yoktur, ÖSS zaten "Öğrenci Seçme Sınavı"dır. Ayrıca öyle olmasa bile "Sınavın'da" diye ayrılmaz "Sınavı'nda" diye ayrılır. Türkçe'de "dört nokta" diye bir noktalama işareti yoktur. "Üç nokta" ve "sıralı noktalar" vardır, sıralı noktaların işlevi de farklıdır. Virgül, nokta, noktalı virgül, üç nokta, ünlem işareti gibi noktalama işaretlerinden önce boşluk bırakılmaz, sonra bırakılır. Yazıdaki anlatım bozukluklarını yazmaya ise ömrüm yetmez. Biraz daha özenli yazarsanız gözümüzü, aklımızı boşa yormamış olursunuz.

Fikirsel dedi ki...

@ersagun adam bize alıştırma yaptırıyor. Lütfen cevapları vermeyelim:P

Adsız dedi ki...

Ahh ersagun keşke bunlara değil de yazının anafikrine kafa yorsaydın :)

ufak yolcu dedi ki...

Öncelikle Alacakarinca'lara böyle bir alternatif ve öğrenci dostu blog hazırladıkları için teşekkür etmek istiyorum. Evet, bir dil sorunu dikkat çekiyor, ama tahmin ediyorum çok yazarlı bir blog ve kimi yazarları hem öğrenci dilini yakalamak hem de özü kaçırmamak için böyle bir yol seçiyorlar. Konuşma diliyle yazmalarına şahsen birşey diyemeyeceğim, ama yazım hataları böyle yararlı bir blogta tabiki olmamalı.