Günce

Günce
SAVAŞA KARŞI OL!

31 Mayıs 2007 Perşembe

Sınavsız Toplum, Sınıfsız Toplum

İnsanların herhangi bir edinim için eleme, seçme, sınama sistemine tabi tutulmadıkları tek toplum biçimi,herhalde tarih öncesi çağların ilkel-komünal toplum diye adlandırılan toplum biçimleridir.Yaşa ve cinsiyete dayalı doğal iş bölümü ,ortak mülkiyet,edinimlerin tümünün ortak paylaşımı herhangi bir eleme,sınama sistemini gerektirmediği için ,bu toplumsal yapının bireylerinin “sınav” kavramını bilmediklerini ya da düşünmediklerini varsayabiliriz.
Bu tarihsel bilginin de açıkça ortaya koyduğu gibi “sınav” kavramı sınıflı toplumsal yapının bir uzantısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireylerin ekonomik gü
çlerinin yanı sıra bireysel güçlerinin de, toplumsal konumlarını belirlediği toplumsal bir yapıda,sınama,elemeden geçirme bir zorunluluk olarak belirmektedir. Günümüz modern toplumlarında, bireylerin yaşam düzeylerini koruyabilmeleri ya da daha iyi olanaklara sahip olabilmeleri,bu eleme,sınama sisteminin bir parçası olmalarını gerektirmektedir.Bunun anlamı,her bireyin yaşam boyu çeşitli biçimlerde sınanacağı ve hep bir “aday” olarak yaşamını sürdürecek oluşudur.

Bizim topl
umumuzda da durum değişmez hatta sınavsız herhangi bir adım atmanın olanak olmadığı düşünülebilir.
ÖSS, OKS, KPSS… Bu liste uzayıp gider. Çocuk
larını daha üç yaşına gelmeden bu tür sınavlara hazırlama telaşına düşmüş ebeveynlerden tutun, sınav sistemlerinin varlığından kaynaklanan ekonomik kazanımlara sahip olan insanların sürekli olarak “ neden sınav var?” diye sordukları ama yalnızca sordukları, sorularına ciddi anlamda bir yanıt verme gereksinimi duymadan sordukları gözlenir. Aslında “sınav” vardır ve bu hayatın gerçeğidir. İnsanlar belli kazanımlara ulaşmak için “sınav” kavramını içselleştirip, gerekeni yapmalıdır.

Son zamanlarda bazı kesimlerden insanların “neden sınav var?” sorusunu atlayarak, “neden dershaneler var? “ diye sormaya başladıklarını, sınav süresinin hayatla eşit olarak görülemeyeceğini ima eden reklam kampanyalarıyla anlıyoruz. Eleştirinin gerçek objesinin çok da net olarak anlaşılmadığı bu kampanya ile dershanelere akıtılan milyonlarca liranın ekonomiye getirdiği yükten,hayatın sınavdan ibaret olmadığı
ndan dem vuruyor,bu gidişatı durdurun feryadı ile seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Söz konusu feryadın sahibinin, ülkenin önde gelen bir eğitim-öğretim kurumu olduğu, öğrencilerini iyi bir eğitim ve gelecek vaadiyle okuluna fahiş fiyatlarla kaydettiği, içlerinden seçtiği birkaç yüz öğrenciyi ÖSS’ye hazırladığı, ilköğretim kısmından başarılı öğrencileri kaçırmamak adına OKS ‘yi ve ülkenin en iyi eğitim kurumlarından olan Fen ve Anadolu liselerini kötüleyen konferanslar düzenleyerek öğrencilerini ve öğrenci velilerini etkilemeye çalıştığını bir yana bırakırsak, hala söz konusu feryadın neye edildiği anlaşılmamaktadır.” Neden sınav var ?” diye sormak, yerine göre anlamlı bir sorudur. Ancak, özel ya da kamusal tüm eğitim kurumlarının işlevini kaybetmeye başladığı, hatta büyük oranda kaybettiği bir toplumda, söz konusu kurumların yerini almış kurumsal yapılar neden var, diye sormak soranın kimliğinde acı bir ironiye dönüşüyor.

ÖSS sisteminin tartışılması gerekir ama tartışmanın zeminini kaydırmak, dikkati kendi çıkarlarınızdan uzaklaştırmak ve çıkarlarınızın önünde engel olarak algıladığınız unsurlara kaydırmak, sorunun asıl boyutunu, belki de bile isteye, gözden kaçırmak demek değil midir? Gözden kaçırılmaması gereken temel nokta, bazı ailelerin çocuklarını yüksek fiyatlı özel okullara gönderebilmesi için, çoğunluğun kötü koşullarda yaşaması, çocuklarının eğitimine olabilecek en azı harcaması ve yüksek öğrenim kapısında çocuklarının şanslı olmasını dilemeleri gerekmektedir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, bizim ülkemizde de üst tabaka varlığını alt tabakanın varlığına borçludur ve demokrasinin bir gereği olarak kabul edilen ama aslında sadece sanal bir kavram olan fırsat eşitliğini alt sınıflara tanıyarak varlığını haklı gerekçelere dayandırmaktadır. Fırsat eşitliği yarışa eşit koşullarda başlamayı zorunlu kılar ve bir tür sınavı gerektirir.

Bu yüzden ÖSS ve OKS var ve var olan resmi ve özel eğitim kurumları öğrencileri söz konusu sınavlara hazırlamakta yetersiz kaldığı için dershaneler var. Sınavlar var çünkü sınıflı toplumsal yapı var. Sınıfları ortadan kaldırın, ne sınav kalır ne de dershaneler….

Figen


Hiç yorum yok: