Günce

Günce
SAVAŞA KARŞI OL!

31 Mayıs 2007 Perşembe

Kısa Süren Bir Yolculuğun Uzun Süre Hatırlanacak Anısı...

Bu bir varoluştu elbette. Kısacık bir varoluş anı. Birkaç saniye sürecek ve “hep yolda olmak” la özdeşleşecek bir oluş şekli...
Yolu bitiremeyebilirdi, yolculuğun ortasında ne yaptığının bilincinde olmayan bir el, varoluşu bitirebilirdi küçük bir hareketle. Bu da işin riskli yanıydı.

Her varoluş bir tür risk değil miydi zaten? Bunları düşünmemeliydi. Sonunda sırası, yaşamla buluşma sırası gelmişti ve bu yola tereddütsüz çıkılmalıydı... Hiç tereddütsüz!

Çıkış noktasına, o pınara ulaştı. Tahminlerinin aksine sakindi. İnişe geçmeden hemen önce “nihayet” diye düşündü ve kendini aşağı doğru bıraktı. O küçük damlacık, o küçük varlık, insani bir varlığın göz pınarından aşağı, yanağına doğru süzüldü. Ten denilen o yumuşak zeminde kayıyordu ardında kendinden bir ıslaklık bırakarak; çığlık atmak istedi ama sesi yoktu ki... İnsani varlığın yanağından çenesine doğru kaydı ve yere düşüp yokoluş oldu. Dağılıp, kaybolmadan hemen önce, “evet, güzelmiş” diye düşündü. Kısa süren varoluşu, olmayışa karıştı.

Figen

Hiç yorum yok: