Günce

Günce
SAVAŞA KARŞI OL!

31 Mayıs 2007 Perşembe

Matematik ve Q-Matik

“Kuyruk ve vakit kaybı”, diye düşünerek bir bankaya para yatırmaya gitmiştim. İçeri girdiğimde her veznenin önünde bir kişi işlemini yaptırıyor ve bir kısım insan da kenarda bekliyordu. İnsan içeri girdiğinde garip bir şakanın içine düşmüş gibi hissediyordu kendisini. Girdiğiniz kapıdan “Şimdi nasıl kuyruktur?” düşüncesiyle dalıp, etrafta kimsenin olmadığı geniş bir alana düşüyorsunuz ve insanlar size bakıyorlar.
Kapıdan girdiğimizde tam karşımda basın açıklamalarının yapıldığı kürsüye benzer bir makine duruyordu. Bu makine banka şubelerindeki sıkışıklığı ve kargaşayı önlemek için müşterilere sıra numarası vermek amacıyla koyulmuştu. Q-matik denilen bu ma
kineden sıra numaramı aldım. Kağıtta 632 yazıyordu. Aklıma salonda bu kadar kişinin olmasının olanaksızlığı geldi. Salonda yaklaşık elli kişi vardı. Makine üzerindeki düğmeleri ve yazılı olan talimatları hatırladım. 632 sayısındaki ilk rakam işlem türünü, diğer iki rakamdan oluşan sayı ise o işlem türündeki sıramı belirtiyordu. ( Matematikte bu sayı bir sıralı ikiliye karşılık gelebilir. 632 = (6,32) olarak düşünebiliriz. ) Numara kağıdımı aldıktan sonra salona en hakim yere oturarak sıranın bana gelmesini beklerken insanları gözlüyordum .
Kapı açıldı ve yaşları on yedi civarında üç kişi salona girdi. Birbirlerine bir şeyler anlatıp gülüyorlardı. Onlar da sanki benim gibi bir şakanın içine düşmüşlerdi. Bir anda geniş bir alanın ortasında kaldılar. İkisi kenarda boş olan koltuklara ilişti, diğeri meydandaki makineyle karşı karşıya kaldı. Makineye baktığında yüzünde bir telaş belirdi. Tekrar makineye baktı, elini kaldırdı ve bir hamle yapmak istedi, ( ya bozulursa diye düşündü sanırım ) vazgeçti. Telaşlı gözlerle etrafına bakındı. Sanki yardım istiyordu. Güvenlik görevlisi durumu fark edip, yanına yaklaştı ve sıra numarası almasını sağladı.
Bir an salonda olup bitenlerin, bir süredir karşılaştığım bir sorunun yanıtı olduğunu anladım. Bu soru öğrencilerimizden sıkça duyduğum “Matematik yaşamımızda ne işe yarayacak?” sorusuydu . Bu sorunun aslında iki yanıtı vardır. İlki; ÖSS’ den sonra kazandıkları bölümlerde ve daha sonra meslek yaşantılarında matematik konularına ve işlemlerine hakim olmaları gerekir. İkinci yanıtın üzerinde pek çok insanın durmadığı gibi bir o kadar insan da bunun bunu farkında bile değildir. İşte ikinci yanıt, yaşamla ilgili olanıdır ve ayrım yapmadan tüm öğrencileri ilgilendirmektedir. Bence ilköğretim süresince öğretilmeye çalışılan matematik dersleri ikinci yanıtla daha çok ilgilidir. ÖSS’ye giren yaklaşık 2 milyon kişiye biz işkence mi yapıyoruz? Hayır! Yapılmaya çalışılan, yaşları on yedi civarında olan ve çok basit bir teknik problemle karşılaşıldığında telaşlanan insanların, problemi anlama ve çözme becerilerini geliştirmektir.
Şu akla gelebilir; size derslerde öğretilen matematik ile yaşam içindeki problemler aynı şeyler midir?. Yapı olarak hiçbir problem farklılık göstermez. Problemler genelde şu temelde oluşur. Bir takım olay ya da veri dizgeleri söz konusudur ve bu dizgelerden birinden diğerine geçişte, ya bir eksiklik bırakılır ya da akla uymayan bir geçiş yapılır. İstenilen, bu aksaklığı yakalayıp çözülmesidir. Matematik dersi öğretiminde uygulanan (çoğumuzun farkında olmadığı) problem çözüm yolunu yaşam içindeki bu basit olaya uygulayalım:
1.Adım: Problemi tanımak (Makineyi fark etmek)
2.Adım:
Problemi anlamak (Makineyi kullanabilmek için düğmelerin nasıl kullanılacağı konusunda akıl yürütmek)

3.Adım:
Çözüm yolu belirlemek (Düğmelerin kullanımı hakkında bir talimatın makine üzerinde ya da yakınında yazılıp yazılamadığına bakmak. Ya da her düğmeye basmak. Ki bu yolla yapılan çözümleme hiç de sistematik değildir. Dolayısıyla matematik dışıdır. Ayrıca makine bozulabilir.)

4. Adım:
Çözüm yolunu uygulamak (Talimatı okuyup, işleme uygun düğmeye basmak ve sıra numarası almak)

5. Adım:
Çözümü kontrol etmek (Sizden sonra gelen insanların aynı eylemi yapıp yapmadığını gözlemek.)

6. Adım:
Sonuç (aynı eylemler tekrarlanıyor ve insanlar işlemlerini aldıkları numara fişine göre yaptırıyorlarsa problem doğru çözülmüştür.)

Devrim

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bir veli olarak bu yaklaşımınızdan pek mütehassıs oldum. Tebrik ederim yani.
Bir veli
kulakları küpeli