Günce

Günce
SAVAŞA KARŞI OL!

17 Haziran 2007 Pazar

TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?

“Knight Online” Tehlikenin farkında mısınız?

Dün yanıma uğrayan 8. sınıfı bitiren bir öğrencimle sohbet ederken günlük yaptıklarından bahsetti.
Okuduğu kolejin lise hazırlık sınıfını geçmesi için dil sınavına hazırlandığını ve bunun için okulun açtığı kursa gittiğini söyledi. Şaşırdım doğal olarak hem sen çocuğa 8 yıl eğitim – öğretim ver sonra liseye geçişte sınava tabi tut garip uygulamalar artık kanıksandı bu ülkede.
Her neyse aslında paylaşmak istediğim bu değildi . Başlıkta belirttiğim “Knight Online” oyunu ve çocuklarımızın nelerle uğraştığını ortaya koymak ve bu nasıl çözülebilir ya da çözülmeli mi? yi tartışmak.
Bu oyun internet üzerinden oynanıyor ve dünya çapında bir çok ülkeden aynı anda bir çok oyuncu oyunu oynayabiliyor. Oyuncu sayısının 3.500.000 kişi civarı olduğu ve bunların 2.000.000 nun Türk kullanıcı olduğu söyleniyor. Oyuna ücretsiz bağlantı yapmanız mümkün ama bağlanmak zor. Eğer bir kısım internet kafeden şifreler satın alırsanız direkt bağlanabiliyorsunuz.
Bu oyunu ücretsiz kullanmak isteyenler daha rahat bağlanılabiliyor diye sabahın 05:00 inde kalkanlar, sürekli bilgisayarını açık bırakıp yarım uykuyla bekleyenler ve bağlanıldığı anda fırlayıp başına oturup saatlerce başından kalkmayanlar olduğunu duyuyorum.
Oyun kendi içinde anladığım kadarıyla bir köy kent ya da bir yerleşim birimi oluşturmak ve bu oluşturduğun yeri kalkındırmak korumak geliştirmek üzerine kurulmuş. Bunları yaparken de bir çeşit savaş entrika hile kurda tekniklerini kullanmak.
Bu oyun kendi ekonomisini , dilini, ahlak yapısını, ilişki biçimlerini yaratmış durumda.
Öğrencim OKS sınavına girdiği Sokullu Mehmet Paşa Lisesinin sınıf duvarlarına bu oyundaki kimi karekterleri kıyafetli ya da kıyafetsiz 100-180 ytl arası satıldığına dair yazılar gördüğünü anlattı. Çok şaşırdım sanal elle tutulmayan kıyafet ya da gerçekte var olmayan bir askere 100-180 ytl vermek benim çok garipsediğim bir şey, ama öğrencimin anlattığında benim ilk bisikletimi alırken yaşadığım heyecandı.
Bir arkadaşıyla bu oyun yüzünden arası bozulmuş. Olay şöyle gelişmiş;
Arkadaşı bundan oyuna giriş şifresini istemiş birlikte kardeş şehir olalım birbirimizi geliştirelim demiş. Buda daha güçlü oluruz diye vermiş şifresini. Daha sonra oyuna girdiğinde askerlerinin kıyafetlerinin arkadaşı tarafından alınıp kendi askerlerine aktarıldığını fark etmiş yani sanal alemde bir hırsızlık vakası. Kim hırsız? Kim mağdur? Mağdur olan zararını nasıl tahsil edecek? Var mıdır bunun bir çözümü?
Şimdi arkadaşlık ve dostluk tanımları nasıl olacak bu sanal alemde? Aile nasıl tanımlanacak?
Dostluk nasıl tanımlanacak? Bu soruları çoğaltabiliriz.
Şimdi bu sorun mudur değimlidir? Evet benim baktığım yerden kendi tarihimi de göz önüne alırsam sorun olarak algılıyorum. Peki bu çocuklar için sorun teşkil eden bir durumudur? Baktığımda onların bu yaşamdan şikayetçi olmadıklarını görüyorum.
Sıkıntı şurada belki de biz onları kendimiz yaşamı nasıl algılıyorsak öyle algılamalarını istememizde. Bizim onlarla ortak bir dil kurmamamızda belki de. Dil oluşturmak için çaba harcamamızda ve kendi dil ve anlayışımızı dayatmamızda. Sanırım önce onları anlamaya çalışmalı ve dil oluşturmalıyız. Eğer kendi dil ve anlayışımızı anlamalarını beklersek çocuğumuzu kaybetme riski vardır. Bu da ciddi bir risktir.
Belki de çocuklarımıza dışarıda bir hayat olduğunu göstermeliyiz. Bu oyunlardan daha fazla haz alacakları ilişki biçimleri yaratmalı ve onlara gerçek ve verimli vakitler ayırmalıyız. Kısacası onlara olan ihtiyacımızı ve onlarsız olamayacağımızı onlarında bizsiz olamayacağının gerçekliğini onlara göstermeli ve sanallıktan uzaklaşmalarını sağlamalıyız.
Yazıyı buraya kadar okuyanlar eeee çözümün nedir? Diyebilir. Herkes çözümünü kendi üretebilir. Çünkü herkesin tarihi farklıdır. Farklı diyalog biçimleri vardır. Bu diyalog biçimleri bireysel farklılıklara göre değişebilir. Diyaloglar tekilleştirilemez. Bazıları diyalog kurduğunu sanır ama bu monologdan öteye gidemez. Bu oldukça tehlikelidir. Çocuğunuzla diyalog kurmak bu sorunu çözebilir. Herkes diyalogunu kendi yaratır.

DEVRİM




2006 ÖSS SINAV SONUÇLARINA GÖRE TABAN VE TAVAN PUANLAR


Şimdi ben diyeceğim ÖSS bitti, çıkın gezin dolaşın doğaya dönün ama ben kime diyorum ki. Siz bütün bir yıl hazırlandınız. Doğal olarak heycanlısınız. Alabileceğiniz ÖSS puanı göre hangi üniversitenin hangi fakültesinin hangi bölümüne gidebileceğiniz kafanıza takılmıştır size yardımcı olayım dedim ve 2006 ÖSS SONUÇLARINA GÖRE TABAN VE TAVAN PUANLARI VE KONTENJANLARI görmek istersiniz diye size yardımcı olayım dedim. Umarım harcadığınız emeklerin karşılığını alırsınız.

ÖSS BİTTİ, ŞİMDİ SIRA TERCİHLERDE

Geçmiş olsun hepinize sevgili gençler. Okuldu, derslerdi, dershanelerdi, deneme sınavlarıydı, testlerdi derken ÖSS sona erdi. Büyük bir heyecan ve sıkıntı kaynağını geride bırakmış bulunuyorsunuz. Ama durun, daha her şey bitmedi değil mi? Kaç puan alacağınız, o puanla herhangi bir bölüme yerleşip yerleşemeyeceğiniz; yerleşeceğiniz bölümün geleceğinizi garanti altına almaya yetip yetmeyeceği gibi sorunlarınız var hali hazırda.

Sınav sonuçları yaklaşık bir ay kadar sonra belli olacak. O zamana kadar aklınızın bir köşesinde hep sonucun ne olacağı düşüncesi olsa da , bir parça daha rahat olacaksınız. Sizlere tavsiyem , bu süreyi olabildiğince dinlenerek ve yaşadığınız son on ayın stresini atmaya çalışarak geçirmenizdir. Çünkü, sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte yeni bir sınav ve stres kaynağı sizleri bekliyor olacak. Tercihler ! Tercih yapma işlemi, en az sınava hazırlanmak kadar önemli bir süreç sevgili gençler. Meslek, üniversite, bölüm ve hatta sehir seçtiğiniz ve son derece dikkatli yapılması gereken bir işlemdir.







Tercih yapma zamanı gelene kadar, olabildiğince iyi vakit geçirin, dinlenin ama bu arada seçeceğiniz ya da seçebileceğiniz meslekler hakkında küçük araştırmalar da yapmalı, tahminen alacağınız puanla nereleri tercih edebileceğinizi de gözden geçirmelisiniz. Unutmayınız bu önemli işlem, mutlaka bir uzmanla birlikte yapılmalı ve söz konusu yardımcınızın tercih yapma konusunda tecrübeli olduğundan emin olmalısınız.


Tercih dönemi geldiğinde bu konudan ayrıntılarıyla söz edeceğiz.

Şimdi size düşen iyi bir tatil yapmak ve yorgunluğunuzu olabildiğince atmaktır.

Hepinize tekrar geçmiş olsun


FİGEN

Hiç yorum yok: